17 Eylül 2012 Pazartesi

Köpek Kalbi.

Yeni kitabımı okumaya başlamadan önce bugün incecik bir kitap araya sıkıştırdım. Mihail Afanasyeviç Bulgakov'un Köpek Kalbi isimli kitabı. Yazım hatalarıyla dolu olmasına rağmen çok beğendim. Tam benim sevdiğim gibi bir kara mizah örneği. Kitap, Notos Öykü Dergisi 35. sayısında "Bugünlerde okuyacak bir şey bulamıyorum!" mu diyorsunuz? isimli yazıda önerilen kitaplar arasında.
 
Arka Kapaktan:

Köpek Kalbi, hem Rusya'da hem de Batı'da geçen yüzyılın sakıncalı kitaplarından. 1925'te yazılan, ülkesinde ancak 1987'de yayımlanabilen bu roman, 1917 Rus Devrimi'nin toplumsal sonuçlarına odaklanmış. Yer yer Frankenstein'ı andıran, gerçeküstü atmosferiyle kendisini bir distopyanın eşiğinde tutan bir kara mizah, Köpek Kalbi. Oldukça sağlam iplerle birçok metne bağlanan anlatısı, Rus bir doktorun elinden ortaya çıkan tehlikeli bir insan-hayvan türünün, insan doğası üzerinden burjuva ve proleterya görünümlerini yakalayıp hicvediyor. Postmodern romanın unsurlarını, yazıldığı döneme rağmen içinde saklayan Köpek Kalbi; Gogol'un hemşehrisi ve en önemli mirasçısı, Usta ile Margarita'nın yazarı Bugakov'un komünist devrime ve dünyaya bakışını yansıtan küçücük bir roman.

Not: Benim okuduğum kitap Dedalus Yayınlarından ve bolca yazım hatalarıyla dolu. Bir de Kaknüs Yayınlarından çıkan var. Onun durumu ne bilmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder